Mikrofon Bende ..
Söyleyeceklerim var şu 40’a 1 kalaya..
Bazısı tekrar olcak ama hayattaki en güzel istikrar tekrarlar değil midir ? Tabi ki ruha iyi gelenlerinden ..
Zihnimin bir ritmidir , hayatı belirli dönemler ile ele almak .. Mesela 5 ‘er yıllık döngülere bakmak , 10 yıllık değişimlere / dönüşümlere ışık tutmak.. Şimdilik neredeyse elimde bir 4 ‘lük var 10 ar yıllık paketlerden ..
İlk 10 yılı çocuk halime verdiğim ..
İkinci 10 yılı kafamın en karışık olduğu — çocukluktan çıkıp ergenliğe oradan gençliğe soyunduğum — tümmm yaşam kıpırtılarımın en taze olduğu ve boy boy kendini gösterdiği — yaşamda yola çıkma ehliyetimi almamla sonuçlandırdığım yıllar gösterdi kendini peş peşe ..
20 ‘ mime merhaba dediğim üçüncü 10 yılım ise İMZALADIĞIM onca hayati meselerle tüm rolleri çağırdı buraya ..
İlk paramı kazandığım , hayat enerjimi bulacağım ve şu ana kadar aklımın erdiği ömrümün yarısından fazlasını birlikte baş başa yürüyeceğim adamla bir hayata EVET dediğim , onunla birlikte hayatıma iz bırakan önemli eşikleri atladığım ..
Paramı kazanırken onu değil de kendimi yönetmekle uğraştığım 😉 heyecanlarımı , hırslarımı bir çok yanlış ve doğruyla harmanladığım çokça iyikilerimle dolu duraklar keşfettiğim — keşkelerimle oturduğum – gerek ılık gerekse sert rüzgarlarla beni savurup bir yerlerde de okşayan küçük dünyamın dolu dizgin bu üçüncü 10 yılı şimdi göze alamayacağım çokça kalp atışı ile dolu..
İçindekiler bende saklı ..
Ama dışarıya açık şu sonnn 10 yıla .. Bütün şeffaflığıyla bir mikrofon verme zamanı ..
30 ‘umda KENDİMİ KEŞİF yolculuğu nasıl başladı da evriliyordu ..
Bir kitap sayfasında duran kocaman bir cümle ile boy gösteriyordu ilerledikçe yaşlarım.. ”Bir insan tanıdım , hayatım değişti. Tanımak tam 33 yılımı aldı ..” diyordu Sinan Yaman kendine kendi kitabında .. O yıl kendime dair bolll sorular havuzuna atılırken -ucundan tuttuğum diyemeceğim- tam da içinde yüzdüğüm işimin anlamına aydım bir eğitmenlik macerası ile .. Hayata dokunmak — insanın kendini geliştirmesi -etrafına katkı sağlayabilmesi -yaptıkça ilham alıp aynı açlıkla dönüp öğrenciliğe soyunması — öğrendikçe heyecanlanması aynı heyecanla aktarması .. Hepsi müthiş bi serüvendi..
Bi önceki 10ca yıla perde kapatmış gibi akıyordum . “Herşeyi bi kenara bırak boşver bak önüne “diyordu ruhum . Çok genç yaşlara değen ağır taşlar pamuk yumağına dönüşüveriyordu sanki .. Öylesine hafifliyordu beden , ruhumun esintisine kapılırken ..
Hakedilmiş bir yelkenliydi bu bence 😉
Derken .. Tamm 35 lik eserime merhaba demiştim bir Cahit Sıtkı misali haddime düşen cümlelerimle kiii sesimiz soluğumuz kesildi pandemi ile ..Hoppaa .. Tam da ortasındaydık ya hayatın .. Hatta yeni başlıyoruz diye ilan ederken -4 derecelerde bir kış çocuğu edası ile .. Şöyle fısıldadı kulağıma hayat bana dış dünyamdan & aslında iç dünyama .. “Bi soluklan dinlen — tüketme hemen kendini — yapmak istediklerin için sana enerji lazım” der gibi — “otur biriktir” dedi bana.. Bu ancak ve ancak yazmakla buldu kendini.. Bi blogla canlanıverdi .. Beyaz & Bej tonların içinde .. Yine diyorum ben bir kış güneşi 🙂
Yeri geldi 10 metrekare balkondan nefes aldım iki yeşil dalın yanında, yeri geldi 10 kelimeyle nefes verdim ..
O da yazdırdı bana — Bi ‘ nefesin ne çok anlamı varmış meğer ..
Katıldığım onca topluluk — kurduğum bir çok atölyede minik katkılar ile ben aslında bir çok çiçekten bal alıyor , tadıyordum uzakları yakın ederek.. ( Coğrafyaya isyan ederken tam da , Kaçırır mıydım hiç.. )
Bir çok deneme yanılma aşamasından geçiyordum , sörf tahtasında gibi bazen çok yükseliyor — bazen de hayatın tuzunu ıslanarak alıyordum .
Sanki şimdilerde hazırdaki çoklu seçenekli testlerden sıyrılıyor, yazılı sorular alıp kendi seçeneklerimle devam ediyorum.. Kendi doğrularımı yazmak — fikrimce akmak için ..
Belki yazdıklarımın çizerim üzerini arada hiç belli olmaz .. Ama en azından kendi izimle varım derim — önüme koyulan hazır seçmelerden uzak — Cesaretsizliğime en güzel cevabımla ..
Yeni yaşıma ,
En büyük cesaretimle .. TUTKUYLA ..
Merhaba ..
Sevgiler ..