İçtenliğin hükümdarlığına dair bir pencere aralamak adına..

İçsel motivasyonumuzu yaşamımda başrole koyabilirim. Günümüzde bir çok değişken ve etken (sandığımız belki de) ile birlikte yaşıyoruz. Edilgen ruhumuz var gibi görünse de en büyük etken yanımız içimizdeki güdüler. Somut girdiler açısından işin biyolojik tarafını yani hormonları oradan da beynimizin yönettiği yapımızı, işin uzmanı olmadığımı belirterek ve tabi bir çok uzmandan dinleyip anlamaya/öğrenmeye çalışaran birisi olarak konunun tam da başında farkındalığımı belirtmekle sınırlı tutuyor, tüm bu sistemin yaşantımıza yansımalarının öncelikle soyut kısmına değinmek istiyorum. Ve bu soyutluktan somutluğa uzanan yola biraz ışık tutmaya bahane arıyorum 🙂

Bizden öte bir dış dünyamız var ve bu harmanda misyonumuz her ne ise günlerimizi tamamlıyor, hayatımızı yaşıyoruz. Kendime rota edindiğim mottolardan birisidir; “just try to do your best — sadece yapabildiğinin en iyisini yapmaya çalış” diyorum kendime.. Mutlaka elimizden bir şeyler geliyordur ( Sn. Acar Baltaş üstadımıza selam olsun- der ki Türkçe öyle zengin bir dildir ki bazı deyimler/tasvirler vardır — aynı anlamı ile başka bir dile çeviremezsin. Elden bir şeyler gelmesi de sanırım bunlardan birisi 🙂 İnsanız ve aklımızdan oradan da kalbimizden ne çok şeyler çıkıyor ufak/büyük..

“just try to do your best — sadece yapabildiğinin en iyisini yapmaya çalış”

Adı her ne ise, gönülden yaptıklarımızın tadı eminim ki bir başkadır. Meselaa.. Üzerinde zeytinyağı damlalarını gezdirdiğimiz bir peynir tabağı.. Ya da arkadaşa verilecek kısa bir nota ilişkilendirilen size ait bir kaç kelime.. Hadi bir şirket toplantısı için hazırladığınız sunumun sonuna eklediğiniz sadece içten bir cümle.. Hiç olmadı o sesinizin tonu.. Sizi ve sizin içinizdeki enerjiyi, tam anlamıyla içtenliğinizi yansıtıyor inanın. Sizin ellerinizden, dilinizden öte kalbinizden çıkıyor çünkü. Her ne kadar zaman zaman başka yaşamlardan, kişilerden ilham alsak ta (ki ilham almayı değerli buluyorum) kendi yeteneğimizle, tarzımızla örtüşen formu yakalayıp öyle sunuyoruz dünyaya…

Bütün bunların temelinde yatan, bize o kelimeleri yazdıran, o düşünceyi resmettiren içimizden gelen istek/şevk/zevk = motivasyonumuzdur. Dışardan esinlenerek hissettiğimiz motivasyonun ömrü kalbimizle uyuşmadığı an bitiyor. Uzmanlardan bunun 2 ila 14 gün arasında sürdüğünü duyabiliriz. Ne zaman ki özümüz ile buluşur ve içselleştiririz, işte o zaman kalbimiz ritim tuttuğu sürece bizle hayat bulur…

Kalbimize kulak verdikçe..
Kalpten yaşadıkça..
Kalbimizle var oldukça..
O güdülerin peşimizi bırakmayacağına (seve seve),

ve..

motive noktalarından oluşan bir kuyruklu yıldız misali,

içinizden gelenlerin bizlere, çevrenize ve en önemlisi kendinize güzel yansıyacağına inanıyorum..

Parlak An’lara..

Özlem Gülay